Gangester, içki kaçakçısı, şantajcı ve suç örgütü Chicago Outfit'in patronu

İtalyan asıllı Amerikalı bir mafya lideri olan Al Capone, ABD ekonomisinin zor günler yaşadığı büyük buhran zamanı 1930'larda güç kazanmaya başlamıştır.

Al Capone, 17 Ocak 1899 tarihinde Brooklyn, New York, ABD'de doğmuştur. Tam adı Alphonse Gabriel Capone'dir. "Scarface" lakabıyla da bilinirdi. Ailesi, 1893 yılında İtalya'dan ABD'ye taşınmıştır. Babası Gabriele Capone berber, annesi Teresina Capone, terziydi. Aslen Yahudi olduğunu söylenen ailesi, Katolik gibi davranıyordu. Ailenin Alphonse Scarface Al Capone, James Capone (İki silahlı lakabıyla da anılır), Raffaele Capone (Raffaele Kasa Capone), Salvatore Frank Capone, John Capone, Albert Capone, Matthew Capone, Rose Capone ve Mafalda Capone isimlerinde dokuz çocuğu vardı.

Yerel bir Katolik okuluna giden Al Capone, 14 yaşında iken kadın öğretmenini yumrukladığı için okuldan atıldı. Şekerci dükkânında, bowling salonunda çalıştı. Bu dönemde gazinocu Johnny Torrio'dan etkilendi. New York'ta Frankie Yale'in Harvard Hanı adlı gece kulübünde barmenlik yaptı. Kısa sürede çeşitli çetelerle ilişkisi oldu. Çocuk çetelerinde yer aldı.

Al Capone, gençliğinde Five Points Çetesi'ne katıldı ve genelevler gibi organize suç mekanlarında fedailik yaptı. Al Capone, Frankie Yale'in tahsilat ve tetikçilik işlerini hallediyor, diğer yandan da gece kulübünde çalışıyordu. Burada çalışırken hakaret ettiği kızın ağabeyi Frank Gallucio tarafından saldırıya uğradı, yüzünün sol yanına üç bıçak darbesi aldı. Scarface namını bu yaralardan dolayı aldı ve ileride bu izleri savaşta aldığını iddia ederek vatanseverlik imajını güçlendirdi.

Al Capone, karşı çeteden birini hastanelik edince işlerin sakinleşmesi için Frankie Yale tarafından 1920 yılında New York'tan Chicago'ya gönderildi ve yasadışı alkol tedarik eden bir suç örgütünde liderlerden biri olan Johnny Torrio'nun koruması oldu.

Al Capone, 1925 yılından 1931 yılına kadar suç örgütü Chicago Outfit'in kurucu ortağı ve patronu olarak İçki Yasağı döneminde ün kazanan Amerikalı bir gangster ve iş insanıydı.

Chicago Outfit'i 1910 yılında Giacomo Colosimo kurdu. 1920 yılında çetede bulunan Johnny Torrio, Colosimo'yu Al Capone'a öldürterek çetenin başına geçti. Ancak Giacomo Colosimo'yu kimin öldürdüğü hiç bir zaman belli olamadı. Bu süre zarfında Torrio liderken, Al Capone ise onun yardımcısı oldu.

1920'de içkinin resmen yasaklanması içki ticaretini tamamen Chicago Outfit'in kontrolüne soktu. Kaçak içki ticaretinden kazanılan parayla çete kumar işine de girdi. 1922'de, Johnny Torrio'nun öncülüğünde Şikago'daki yeraltı grupları arasında bir barış yapıldı. Ancak kısa süre devam eden bu barış süreci şiddetli çete savaşlarının başlamasıyla bitti. 1925'te Genna suç ailesi ve Chicago Outfit'in yasa dışı içki kaçakçılığı ortaklığı, İrlanda kökenli Kuzey Kesimi Çetesi'nin tepkisini çekti ve aralarında savaş başladı. Karşı çetenin lideri Dean O'Banion federal polislerin bastığı içki tesisindeki hisselerini Torrio'ya satıp onu zarara soktu. 10 Ekim 1924'te Dean O'Banion'u öldürten Torrio, kendisi de karşı saldırıya uğrayıp ağır yaralandı. İrlandalı rakip bir çetenin üyeleri tarafından birkaç kez vurulup yaralanan Torrio, aynı yıl birahane işletmek suçundan dokuz ay hapis cezasına çarptırıldı. Johnny Torrio hapisten çıktıktan sonra çeteyi 1925 yılında Al Capone'a devrederek İtalya'ya gitti. Al Capone, Chicago Outfit'in lideri olmuş oldu.

Chicago Outfit'in geliri yıllık 100 milyon dolar olmuştu. Bu servet kumar gibi yan işlerden elde edildiği gibi, asıl para kaçakçılıktan geliyordu. Kaçakçılık ağı ABD'nin doğu sahillerine kadar uzandı.

1924'teki ünlü Cicero belediyesinin hileli seçimlerinde seçilen başkan, Chicago Outfit'in desteğiyle başa gelmişti ama güçlenmesinden korkup Al Capone'u şehirden kovdu. Capone, bunun üzerine Florida'da ev aldı. Ayrıca kardeşi Frank Capone da polislerin elinde öldü. Kardeşine duyduğu saygıdan ötürü içki üretim yerlerini Cicero'da bir gün için kapattı.

Ekonominin çöktüğü Büyük Buhran döneminde 1929 yılında güç kazanmaya başlayan Al Capone dönemin yasakları ve bu yasakların doğurduğu fırsatları son derece profesyonel yöntemlerle kullanmış, böylece çetenin otoritesini arttırmıştır. Chicago Outfit'in yükselişi Capone devrinde olmuştur. Al Capone, Belediye Başkanı William Hale Thompson ve Chicago Polis Departmanı ile olan karşılıklı kârlı ilişkileri, kolluk kuvvetlerine karşı onu koruyordu. Çeşitli hayır kurumlarına bağışlarda bulundu ve birçok kişi tarafından “günümüzün Robin Hood'u” olarak görüldü.

Al Capone, Detroit merkezle Yahudi Mor Çete, Kanada Kralı olarak da bilinen Blaise Diesbourg sayesinde kaçak viski getirtiyor ve ABD'nin kuzeydoğusunda üretilen içkiler de gece taşınıyordu. Meyer Lansky'nin de yardımıyla Mor Çete, Chicago Outfit'in müttefiki oldu, bu işten beraber kazanç elde ediyorlardı. Hukuksal ve politik gücünü arttıran Capone, merkezini Chicago'da bulunan Lexington Hotel'e taşıdı, Sevgililer Günü Katliamı sonrasında burası Capone'un Kalesi olarak anılmaya başlandı. Zamanında onu Chicago'dan kovan belediye başkanı William Big Bill Hale Thompson'a rüşvet verildi ve kaçakçılık işi kolaylaştırıldı. Chicago kumarhane ve içki üretim tesisleriyle dolduruldu. Capone, harcamalarını artırdı. Sadece Iowa eyaletinden gelen Templeton Rye adlı içkiyi ve Küba purolarını kullanıyordu. Medyanın ilgisini çekiyor ve sadece iş adamı olduğunu, tek isteğinin halk adamı olmak olduğunu söylüyordu.

Ancak, 14 Şubat 1929 tarihinde yedi çete rakibinin güpegündüz öldürüldüğü Sevgililer Günü Katliamı, Chicago ve Al Capone'un kamuoyundaki imajını zedeledi ve nüfuzlu vatandaşların hükûmetten harekete geçmesini talep etmesine ve gazetelerin Capone'u “1 Numaralı Halk Düşmanı” olarak adlandırmasına yol açtı. Al Capone, bu olayda suçlansa da 14 Şubat 1929'da Florida'da olduğunu ispat ederek kurtuldu. Cinayetler tam olarak aydınlatılamadığı için duruşma olmadı.

Kuzey Kesimi Çetesi liderleri Bugs Moran ve Hymie Weiss onu öldürtmeye çalıştılar. Birden fazla kez arabasında silahlı saldırıya uğradı. Hawthorne Hotel'de yemek yerken 7-8 arabalık bir araç konvoyu otelin restoranını Thompson otomatik silahlarıyla ateş yağmuruna tuttu. Al Capone ve iki sadık adamı Frankie Roe ile Henry kurtuldu ancak diğer müşterilerden bazıları yaralandı. Saldırıda yaralanan bir gencin tıbbi masraflarını Al Capone karşıladı. Ateşkes istese de barış sağlanmadı.

Al Capone, Bugs Moran'ın saldırılarına karşılık Lexington Hotel ve Michigan Caddesi'ndeki adamlarını silahlandırdı. Adamları mermi çekirdeklerinin ucuna x şeklinde işaret koyarlardı. Böylece kurşunun verdiği hasar artardı. Ayrıca uca sarımsak suyu sürerler, böylece kurşunla vücuda giren sarımsak suyu zehir etkisi yapardı. Yaklaşık 407 dönüm arazisi ve kaçakçılık için uygun bölgeleri vardı. Devlet davetlerine gitmekten kaçınmaz ve valilerle, belediye başkanlarıyla dostluk kurardı.

Kumarhane sahibi Meyer Lansky onu ABD başkanı Herbert Clark Hoover ile tanıştırdıktan sonra kariyerindeki yükseliş hızlandı. Hoover, yanlış ekonomi politikaları sonucunda devleti Büyük Buhran'a sürüklemişti ve sendikalar sürekli hareket halindeydi. Sendikalara baskı yapan Al Capone, işçilerin grevlerini bastırmaya ve ABD'nin komünizm dalgasından etkilenmemesini sağlamaya çalıştı. Polis içinde de adamları vardı.

Al Capone, kazandığı yasa dışı paraları çamaşırhane zincirleri açarak akladı.

Federal yetkililer, Al Capone'u hapse atmaya niyetlendi ve onu yirmi iki kez vergi kaçırmakla suçladı. 17 Ekim 1931'de beş suçtan hüküm giydi.

Oldukça ses getiren bir dava sırasında yargıç, Al Capone'un devlete olan vergi borcunu ödemek için daha önce müzakereler sırasında yaptığı gelir ve ödenmemiş vergi itiraflarını delil olarak kabul etti. Suçlu bulundu ve on bir yıl federal hapse mahkûm edildi. Cezaya itirazda bulunsa da Meyer Lansky'nin aleyhinde mahkemeye verdiği delillerin de etkisiyle federal hapishaneye gönderildi.

Al Capone, 30 Aralık 1917 tarihinde Mae Josephin Coughlin ile evlendi. Albert Francis Capone (d.1918 – ö.2004) adında bir oğlu vardı. Al Capone, 21 yaşından küçükken evlendiği için ailesi bu evliliği onayladı.

Hüküm giydikten sonra savunma ekibini vergi hukuku uzmanlarıyla değiştirdi ve temyiz gerekçeleri bir Yüksek Mahkeme kararıyla güçlendirildi, ancak temyiz başvurusu başarısızlıkla sonuçlandı.

Mayıs 1932'de Atlanta Hapishanesi'ne özel haklarla gitti. Lincoln Hapishanesi'ne ve 11 Ağustos 1934'te Alkatraz Hapishanesi'ne gönderildi. Bu ada hapishanesinde adamlarıyla ve dış dünyayla bağlantısı tamamen kesildi. Bu hapishanede Teksas'tan gelmiş bir banka soyguncusu olan James Lucas tarafından saldırıya uğradı. Lucas, tek kişilik bir odaya atıldı. Bu hapishanede yaptığı Madonna Mia adında bir bestesi vardır. 6 Ocak 1939'da Kaliforniya'da başka bir hapishaneye aktarıldı. 16 Kasım 1939'da şartlı tahliyeyle salındı. Bir süre hastanede kalıp Florida'ya döndü. Çetede Al Capone'un yerine geçen Frank Nitti, Moran'la savaşı şiddetlendirdi ve çeteyi zarara soktu. Capone, çeteye geri dönemedi.

Al Capone, cezasının başlarında nörosifiliz belirtileri gösterdi ve neredeyse sekiz yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakılmadan önce giderek zayıfladı. 1947 yılında felç geçirdikten sonra kalp durmasından öldü.

Frengi hastalığı nedeniyle antibiyotik tedavisinin uygulandığı ilk kişidir.

Al Capone, 25 Ocak 1947 tarihinde Palm Island, Florida, ABD'de 48 yaşında ölmüştür. Cesedi Illionis'te yakıldı. Hillside'da, Mount Carmel Mezarlığı'na gömüldü.

Kaynak:Biyografiler.com