Türkiye’nin en Büyük Biyografi ve Otobiyografi Sitesi

Vatikan'daki papalık seçiminde yeni Papa ABD'li Robert Prevost oldu.

2025-05-09
Vatikan'daki papalık seçiminde yeni Papa ABD'li Robert Prevost oldu.

Vatikan'daki Papalık seçiminde yeni Papa ABD'li Robert Prevost oldu.

Yeni Papayı dünyaya, "Protodiacono" unvanını taşıyan Fransız Kardinal Dominique Mamberti, büyük locadan Latince "Habemus Papam (Bir Papamız var)" diyerek, 69 yaşındaki ABD'li Kardinal Robert Prevost'un yeni Papa olarak seçildiğini duyurdu ve "Papa XIV. Leo" adını aldığını açıkladı.

Katolik Kilisesi'nin 267'nci papasının belirlendiği, Sistine Şapeli'nin bacasında beyaz dumanın tütmesiyle anlaşıldı.

7 Mayıs Çarşamba başlayan Papalık seçiminin (konklav) ikinci gününde8 Mayıs 2025 tarihinde dört tur oylama sonunda Vatikan'daki Sistine Şapeli'nin üzerindeki bacadan beyaz duman yükseldi.

Beyaz duman ve hemen ardından kilise çanlarıyla Papanın seçildiği ilan edilince San Pietro Meydanı'nda coşkulu kutlamalar görüldü, "yaşasın Papa" haykırışları duyuldu.

Ardından San Pietro Bazilikası'nın balkonundan "Habemus Papam" (Papamız var) anonsu yapıldı ve yeni Papanın ABD'li Kardinal Robert Prevost olduğu açıklandı.

Seçici Kardinaller 7 Mayıs'ta 16.30'da Sistine Şapeli'ne kapandı. 17.43'te "herkes dışarı" (extra omnes) anonsuyla seçim resmen başladı. Yapılan tek oylamanın ardından saat 21.00'de Sistine Şapeli'nin bacasından ilk siyah duman yükseldi.

Bu, 133 Kardinalin katıldığı seçimde ilk oylamanın sonucunda herhangi bir ismin üçte iki çoğunluğa ulaşamadığı, yani henüz yeni Papanın seçilemediği anlamına geliyordu.

Kardinaller 8 Mayıs Perşembe sabahı oylama için yeniden Sistine Şapeli'ne girdi. O sabah yapılan iki oylamada da şapelin bacasından siyah duman yükseldi. Ancak perşembe öğleden sonra yapılan yeni ve dördüncü oturumun ardından saat 18.08'de beyaz duman görüldü. Bu Papanın seçildiği anlamına geliyor.

Bu aşamadan sonra, Kardinallerin bağlılık yemini, yeni Papanın beyaz kostümü giymesi gibi bir dizi ritüelin daha tamamlanması beklendi. Yeni Papalar için üç ayrı ölçüde kostümün bulunduğu odaya, geçmişte bazı Papaların yeni görevlerine hazırlanırken burada duygusal anlar yaşaması nedeniyle "ağlama odası" deniliyor.
Ritüeller tamamlandığında, San Pietro Bazilikası balkonundan "Papamız var" (habemus papam) müjdesi veriliyor. Yeni Papanın kim olduğu ve bu görev için seçtiği isim de burada açıklanıyor. Ardından Papa balkondan "şehre ve dünyaya" (Urbi et orbi) ilk konuşmasını yapıyor.


Yeni Papa Papa XIV. Leo, ilk konuşmasında barış vurgusu yaptı. Konuşmasında Papa I. Franciscus'u da anan Papa XIV. Leo, diyaloglarla köprülerin kurulması gerektiğini belirtti.

Uzun yıllar görev yaptığı Peru'ya özel selam gönderen Papa XIV. Leo, acı çekenlere yardım eden bir Kilise için birlikte yürüyeceklerini söyledi. Bu arada, yeni Papa'nın 133 Kardinalden en az üçte ikisinin (89) oyunu alarak seçildiği biliniyor.

Vatikan'ın Aziz Petrus Meydanı'nda dumanın çıkmasını bekleyen pek çok kişi, dumanın renginin beyaz olduğunu görünce büyük sevinç yaşadı, bazı vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.




Katolik Kilisesi'ndeki 266 Papa'dan bugüne kadar 200'den fazlası İtalyan olurken, en son 2013 yılındaki Konklav'da ilk kez Amerika kıtasından bir Papa seçilmiş ve Arjantinli olan Papa I. Franciscus olmuştu.

Dünyanın en meşhur bacası
Papa seçimleri için, Sistine Şapeli'nin çatısına özel olarak bir baca yerleştiriliyor.
Seçim sürecince dünya televizyonlarının canlı olarak görüntülerini yayımladığı bu bacadan çıkan dumanın rengi, büyük gizlilik içinde yürütülen seçimin dışarıdan görülen ilk işareti.
Dumanın siyah çıkması oylamada hiçbir adayın gerekli orana ulaşamadığını, beyaz duman ise çoğunluğun sağlandığını ve yeni Papanın da görevi kabul ettiğini gösteriyor. Beyaz dumana kilise çanları da eşlik ediyor.

İlk kayıtları 1800'lere dayanan duman ritüeli, oturumların sonunda oy pusulalarının ve belgelerin yakılmasıyla gerçekleştiriliyor. Başlarda sadece kağıtların yakılmasıyla grimsi duman çıkıyor ve halk yalnızca seçimin yapıldığı mesajını alıyordu. 1914'te ise siyah-beyaz duman ayrımı ortaya çıktı.

Geçmişte beyaz duman, belgelerin ıslak samanla yakılmasıyla elde ediliyordu. Ancak bu sistemin her zaman çok güvenilir sonuç vermediği ve bacadan zaman zaman kafa karıştırıcı renkte duman görüldüğü biliniyor.

2005'ten bu yana ise duman renklerini daha net ayırt etmek için yardımcı maddeler de kullanılıyor. Oy pusulalarının yakıldığı sobanın yanına eklenen aygıta siyah duman için potasyum perklorat, antrasen ve kükürt, beyaz duman için ise potasyum klorat, laktoz ve reçine içeren kartuşlar yerleştiriliyor.

Kardinaller kilit altına alınıyor
Duman ritüelinin bu kadar ilgi çekmesinin başlıca nedeni, Papa seçiminin büyük gizlilik içinde yapılması.
Hem seçim sürecinin gizli kalması hem de seçime katılan Kardinallerin dışarıdan etkilenmesini önlemeyi amaçlayan gizlilik kuralları, seçici Kardinallerin Sistine Şapeli'ne kilitlenmesini de içeriyor. Papa seçimine bu nedenle, Latince "anahtarla kilitli" anlamına gelen "konklav" (cum clave) deniliyor.

Kardinallerin oylama dışındaki sürede vakit geçirdikleri ve konakladığı Vatikan'daki Santa Marta Konuk Evi'nde de sıkı tedbirler alınıyor.
Burada görevli personel de gizlilik yemini ediyor, bu yemini bozmak otomatik aforoz ile cezalandırılıyor. Personelin seçim süresince aileleriyle dahi iletişime geçmesine izin verilmiyor, kardinallerle iletişimleri de gerekli haller dışında büyük ölçüde kısıtlanıyor.
Kardinallerin cep telefonu ve akıllı saat gibi cihazlar kullanması, televizyon, radyo, gazete takip etmesi de yasak.

Kardinallere imzalatılan gizlilik yemini
Vatikan basın ofisi, seçim süresince Vatikan Şehir Devleti topraklarında bulunan mobil telekomünikasyon sinyal iletim sistemlerinin devre dışı bırakıldığını duyurdu.
Ancak papa seçimi için kalabalıkların toplanması beklenen San Pietro Meydanı'nın bu uygulamanın dışında tutulduğu açıklandı.
Şapelde ve misafirhanede, olası sızıntıları önlemek için gizli dinleme cihazı gibi aygıt taraması da yapıldı.

Nasıl oy verdiler?
Konklavın ilk aşamasında, Sistine Şapeli'nde bütün Kardinaller yerlerini aldıktan ve yemin ettikten sonra tören yöneticisi "herkes dışarı" (extra omnes) anonsu yapıyor ve şapelin kapıları kilitleniyor.

Üzerinde Latince "Yüce Papa olarak seçiyorum" (Eligo in Summum Ponteficem) yazılı oy pusulaları kardinallere dağıtılıyor ve her biri buraya bir isim yazıyor. Kardinaller oy pusulalarını katlayarak sunaktaki sandığa götürüyor ve Latince bir yeminle oy sandığına atıyor.

Ardından seçim denetçisi olarak görevli üç Kardinal oyları karıştırdıktan sonra açmaya başlıyor. İlk iki sayım görevlisi Kardinal pusuladaki isme baktıktan sonra üçüncüsü ismi yüksek sesle okuyor. Oylar kayda geçirildikten sonra pusulalar delinerek kırmızı bir iple birbirine bağlanıyor.
Bu oy pusulaları, diğer belgelerle birlikte özel olarak kurulan sobada yakılıyor.

Papa seçimi için resmi bir süre kısıtlaması bulunmuyor, tarih boyunca birkaç saatten yaklaşık 3 yıla kadar süren konklavlar biliniyor. Ancak son iki Papa, oylamaların 2. gününde seçilmişti.

2013'teki seçimde Papa I. Franciscus 2. günün akşamında, 5. oylamanın sonunda galip gelmişti.

Rekor sayıda kardinal
Çarşamba başlayan konklav, seçici Kardinal sayısının rekor seviyede yüksek olması, dünyanın farklı yerlerinden gelmeleri ve birbirlerini tanımamaları gibi sebeplerle Vatikan uzmanları tarafından "en öngörülemez papa seçimi" diye niteleniyordu.

Katolik Kilisesi'nin "prensleri" de denilen Kardinal sayısı halen 252, 80 yaş limiti ve hastalık gibi nedenlerle 133 kardinal seçime katıldı.

Seçimden bir Papa çıkması için üçte ikilik oy çokluğu, yani 133 oydan en az 89'unu almak gerekiyordu.

Seçici kardinallerin yaş ortalaması 72, en genci ise 45 yaş ile Ukrayna'dan. 135 seçici Kardinalden 108'i Papa I. Franciscus döneminde atanmış isimler.
Amerika kıtasından ilk Papa olan Papa I. Franciscus, kiliseyi Avrupa odaklı olmaktan çıkarma girişimleri kapsamında dünyanın daha önce Kardinale sahip olmayan bölgelerine de kardinaller atamıştı.

Bu nedenle seçime, Haiti, Güney Sudan, Myanmar, Ruanda gibi 15 ülkeden ilk kez Kardinaller katıldı.